| Genç Çağ | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 12:39 am | |
| Elimi kaldırmadan başımla işaret ederek fısıldadım. Fısıldamış olmam, gençliğimizde yaptığımız ufak tefek hırsızlıklardaymış gibi hissetmeme neden oldu.
"Şurda ötede, küçük bir tütün tarlası var. Ehh sarmalımız da tükenmek üzere. Stok yapmalıyız."
dedim ve gülümsedim.. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 12:46 am | |
| Xar'la yaramazlık yapmak.İşte bunu özlemiştim.Sessizce onunla birlikte tarlaya doğru ilerledim.Sarmal içmiştim evet ama hiç ham tütün alıp kendi sarmalımı yapmamıştım.
Aslında sadece Xar varken içiyordum , iş hep ona düşüyordu...Evet bu işi öğrenmenin de zamanı gelmiş.Diyerek Xar'ın peşinden tarlaya girdim. | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 12:53 am | |
| Tarla içinde yürürken, kasıtlı bir şekilde bazı adımlarımı tam tütünlerin üstüne denk getiriyordum. Tek bir çıt sesi bile gelmiyordu. Peehh! diye tısladım. Bir kaç adım daha ilerledikten sonra sol dizim üstüne çöküp, bir tütün yaprağını yoldum. Yaprağı süzdükten sonra, parmaklarım arasında ufalamaya yeltendim, fakat tazeydi ve sadece büyük parçalar halinde yırtılabiliyordu. Yaprağı bıraktım ve bakışlarımı tarlada gezdirirken fısıldadım.
"Yapraklar daha önce hiç görmediğim kadar küçük. Vereceği hazzı tahmin bile edemiyorum, lakin daha önce hiç görmediğim kadar da tazeler. Toprakta bile olsa bu kadar yaş olabileceklerini sanmıyordum. Toplarız ama kuruması.."
Sözüme devam etmeden önce bakışlarımı Lyra'ya çevirmek istemiştim, fakat Kızıl ortalarda görünmüyordu. Şaşkın şaşkın etrafıma bakarken, cümlemi bitirdim.
"...uzun zaman alır." | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 1:06 am | |
| Xar kurumamış yaprakları ezerken ben diğer tarafa doğru ilerledim.O taraftaki tütünlerin renkleri elf gözlerime daha farklı görünmüştü.Bir tanesini elime alıp ezdiğimde direk ufalandığını görmek benim için büyük bir keyifti.
Tütünlerin henüz yaş olduğunu söylemek için beni arayan Xar'a İşaret edip yanıma çağırdım.Geldiğinde elimdeki tütünü uzattım.
"Buna ne diyeceksin şaşkın çocuk." | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 1:31 am | |
| Kızıl'ın gözlerine bakarak, elindeki yaprağı aldım. Yüzümde biraz huzursuzlanmış bir ifadeyle bakışlarımı yaprağa kaydırdım ve parmaklarım arafında ufalamaya koyuldum. Mükemmel, tek kelimeyle mükemmel bir yaprak. Henüz yeni koparılmış olmasına rağmen, şaraba bastırılıp kurutulmuş -işlenmiş- tütünler kadar sarılmaya uygundu. Homurdandım.
"Sadece şans"
Hemen çömelip, düzinelerde yaprak yolduktan sonra ayaklandım. Ufalanmamaları için bastıramıyordum, bu yüzden tütün dağı burnumu aşıyor, adım attıkça görüş açımı kapatıyorlardı. Umursamadım ve Lyra'nın peşinden yürümeye başladım.
...
Gözden uzak ve yıldızların ışıklarıyla yeterince aydınlatılmış bir ağacın dibine vardığımızda, önce elimdeki tütünleri ağacın gövdesinin 'V' şeklini almış ve rüzgarı kesen kısmına yerleştirdim. Sonra da gövdenin hemen önüne çöktüm. Üzerimdeki siyah-gri cübbenin iç cebinden bol miktarda, özel olarak kesilmiş, tülü andıran kumaşlardan birini çıkartıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Ardından elimi tütün yığınına daldırıp alabildiğim kadar yaprağı çekip aldım. Bir taraftan bir kaç kelime etmek istemiştim ama ağzımın kenarıyla fısıldadığım için sesim tuhaf çıkmıştı.
"Baav, biğ daha göğstevmem."
Tütünleri sağ eliminde yardımıyla, sol avcumun içine denk gelecek şekilde sıkıştırıp, sol elimi sıkıca yumruk haline getirdim ve yumruğu açmadan ovalamaya başladım. Bir süre ovaladıktan sonra, dudaklarımın arasındaki kağıdı sağ elimle aldım ve sol elimin altında tutarak, tütünlerin yumruğumun altından -serçe parmağımı biraz aralayarak- kum saati misali kumaşa dökülmesini sağladım. Tüm tütünler döküldükten sonra, kumaşı büzerek tütünleri sıkıştırdım.
"Gelelim ağaçın kenarında oturmamızın nedenine"
Ağacın küçük kovuğuna serçe parmağımı daldırdım ve reçinesini parmağımın ucuna yaydım. Ardından serçe parmağımı kumaşın üstte kalan kenarında boydan boya gezdirdikten sonra, dilimle küçük dokunuşlar yaptım ve kumaşı, rulo haline getirip, keyifle ağzıma sürdükten sonra ucunu ateşe verdim. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 1:40 am | |
| Dikkatle tütünü sarmasını izledim.yılların alışkanlığıyla gayet kolay bir iş gibi yapsa da aslında zor bir iş olmalıydı.son olarak reçineyle yapıştırıp yaktığında yüzümdeki merak ifadesi sevimli bir öfkeye dönüştü.
"Sen sen tamam bana göstermiş olabilirsin ama bir tane de benim için hazırladıktan sonra giderebilirdin tütün ihtiyacını."
"Hep bencildin zaten."
Hafiften arkamı döner gibi yaparak kollarımı kenetleidm ve dudağımı sarkıttım. | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 1:49 am | |
| -Hep bencildin zaten.
Tam tütünden derin bir nefes almışken ilişmişti bu cümle kulağıma. Kederle üflediğim çiğerlerimdeki dumanın yok olmasını izledim. Çabucak bir tütün daha sarıp, elfkızının dudaklarının arasına doğru tuttum. Neyse ki inadı tutmamış, tütünü dudakları arasında tutmuştu. Kederle başımı yere eğdim.
"Hala vicdan azabı çekiyorum Lyra. Hala kendimden nefret ediyorum."
Daha konuşmak istiyordum, lakin birileri karnımı yumrukluyormuşcasına nefesim kesilmiş, kelimeler boğazımda düğümlenmişti. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 1:56 am | |
| Kocaman açılmış gözlerle Xar'a baktım.Bir yanda öfke bir yanda acı duyuyordum.Omuzlarından tutup yüzümü yüzüne yaklaştırdım.Sertçe sordum:
"Sen ne diyorsun Xar?Neyin vicdan azabı?Ne nefreti?"
Gözlerimi gözlerine kilitlemiş bu lafına duyduğum kırgınlığı anlamasını sağlamaya çalışıyordum. | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 2:03 am | |
| "Yapma Lyra. O günü ne sen unuttun, ne de ben. Senin yamacımda, büyük yaralarla yere yığılmanı her gece rüyalarımda tekrar tekrar yaşıyorum, yaşamalıyım. İkimizde biliyoruz. Suçlusu benim!"
Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Görüşüm buğulanmıştı, fakat koyuvermemek için kendimle inanılmaz bir savaş içerisindeydim. Hüzünümü, hüzünüm kadar büyük olan öfkemle örtmeye çalışıyordum. Ağlamak.. İnsani bir davranış. Fakat bu durum, benim insandan uzak olduğumun başka bir kanıtı. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 2:13 am | |
| "O gün unutulmalı Xar.Acı çekmiş olabilirim..Ama sende bıraktığı acıdan daha fazla değil.Ben senin acından dolayı acı çekiyorum anlamıyor musun?"
Eğilip alnından öptüm.
"Sen benim ilk tanıdığım zamanki Xar'sın.Gözyaşların ne renk olursa olsun."
"Ve sen bana acı çektirmek için yapmadın hiçbir şeyi.Bunu ben bilirken sen neden bilmiyorsun?Nasıl kendini suçlayabilirsin?" | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 2:19 am | |
| Hayır. Huzur bulamıyordum. Kızıl kendini kandırmış olabilirdi, lakin ben gerçekleri biliyordum. O gün, tutkuya yenik düştüm ve kontrol edemeyeceğim bir büyü yaptım. Bir daha tekrarlamamaya yemin ettiğim bir büyü. Suçlu bendim...
Acımı hafifletmeye çalışır, beni bu cezadan azad eder diye konuşmadım. Sadece gözlerimi kısıp, elfkızının gözlerinin içine bakarken gülümsedim ve gözyaşlarıma izin verdim. Sadece birer damlasına.. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 2:29 am | |
| Xar'ın saçlarının arasında gezdirdim ellerimi.Akan simsiyah damlaları öptüm.
Çenesinden tutup hafifçe eğdiği başını kaldırdım.Sonra yıllar öncesinin gölgesi gibi dudaklarına değdirdim dudaklarımı.
"Sen hala benim sevdiğim adamsın Xar.Bunun bir nedeni olmalı değil mi?" | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 2:35 am | |
| Öpücükten sonra, belli belirsiz oluşan tebessümüm, bir anda yerini kocaman bir sırıtmaya bıraktı.
"Sevildiğini bilmek.. Yaşadığını hissetmek gibi Kızıl"
Yutkundum. Gülümsemem biraz solmuştu. Ne denilirse denilsin, içimdeki karanlığa duyduğum öfke dinmiyordu.
"Fakat benim sevgim, bir lanet." | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 2:45 am | |
| "Senin sevgin bir lanetse neden lanetlerden kurtulmak istiyoruz ki."
Ayağa kalkıp elimi uzattım.
"Kalk bakalım lanetli savaşçı.Seni tekrar insan yapmak için iyi dinlenmemiz gerek."
Sessizce kalkıp benimle yürümeye başladı.ağır ağır yürüyorduk ama ne o birşey söylüyordu ne de ben.Zaten yeterince pot kırmış olduğumu düşünüyordum.Alt tarafı bir sarmal yüzünden bencil demek de nereden çıkmıştı.
Ah Xar bu kadar alıngan olmak zorunda mısın her zaman?
Aynı sessizlikle odalarımıza dağıldık.İkimiz de huzursuzca yatağımızda dönüp uyuyamayacağımızdan emindik.Yine de elbet yorgunluk bir şekilde bizi aynı ölcüde huzursuz da olsa uykuya ulaştıracaktı. | |
|
| |
Alatariel Admin
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Cuma Mayıs 01, 2009 6:20 pm | |
| Yine bir ağacın tepesindeyim. Neredeyse sabah oldu. Güneşin doğuşunu izliyordum. O anda tütün tarlasında bir kıpırtı dikkatimi çekti. Dikkatimi burdaki iki yabancıya verdim.Lyra ve Xar... Şu anki en yakın dostlarımız. Onları izlemeye koyuluyorum. Xar bir sarmal yakıyor -tütün tarlasına başka ne sebepten girer ki zaten? O an seslerini duymayı isterdim fakat elf kulaklarım için bile uzun bir mesafe. Gerçi iyi bir konu konuşmadıklarını anlamak için duymaya ihtiyacım yok.
Kısa bir yakınlaşmanın arkasından Lyra'nın dudaklarının Xar'ınkilerle buluştuğunu görüyorum. Neden şaşırayım ki hiç bir zaman baş rol ben olamamışımdır zaten. | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 6:56 pm | |
| Rahatlatıcı ve tam tadında bir uykunun ardından.. Evet, güne böyle, bu şekilde dinlenmiş olarak başlayabilmek için pek çok şeyden vazgeçmeye çok zamandır hazırım. Yine de, daha az kabuslu bir rüya. Bu da bir şey..
Gözlerimi açtıktan çok kısa bir süre sonra yatağın ayakucuna oturdum ve çoktan doğmuş güneşin, büyük hava deliklerinden içeri süzülüşünü seyredaldım. Az, biraz sonra bir sarmal çıkarıp ucunu ateşe verdiğimde farketmiştim, tabakamın hala boş olduğunu. Tıslayarak gülümsedim ve içerisinde üç-dört dal tütün kalmış olan tabakayı yatağın başucuna fırlattım. Bir kaç nefes çektikten sonra, sarmalımı yatağın kenarındaki küçük tabureye, ateşi boşluğa gelecek şekilde dikkatlice bıraktım ve aynı taburenin yanındaki büyük kabın içine ellerimi daldırdım. Suyun soğukluğunu hissettiğimde ellerimi çıkardım ve yüzüme dokundurarak, nemlendirdim. Sonra da saçlarımı parmaklarımla geriye doğru taradım. Paçalarımda ellerimi kuruladıktan sonra, sarmalımı iliştirdim tekrar sol elimin baş ve işaret parmakları arasına.. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 8:59 pm | |
| Beklediğimin aksine uyku bütün kötü düşüncelere üstün geldi ve beni çok uzaklara götürdü.Daha huzurlu bir yer değildi gittiğim yer hatta uyumamış olsaydım da orada olacağımı tahmin ediyordum.
Geçmişte...
Xar'ın güçlerini tanımaya çalıştığı zamanda.
Acı...Saf acıyı ölümüne tatmıştım.Ve hala da geceleri tadıyordum.Affetmek kolaydı,çünkü aslında bir suçlu yoktu.Ama unutmak?Unutmak imkansızdı...
Ter içinde yıllardır süren ölümümden uyandığımda hava aydınlıktı.Yatak karmakarışık ve nemliydi gözlerim gibi.Kalktım ve bedenimde yoğunlaşan ısıyı dindirmek için balkona çıkıp daha önce yaptığım gibi ayaklarımı aşağı sallandırdım.
Karanlık düşlerin üstüne doğan güneş mi aydınlık geliyordu acaba sadece?Sorgulamak anlamsızdı...Sadece gerinip bu ılık havanın ve hafif meltemin keyfini çıkarmak istiyordum. | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 9:54 pm | |
| Sarmalım küllenmişti. Odadaki duman, pencerelerden içeri süzülen ışıkla büyük bir uyum içinde dans ederken, hala ayaklanasım gelmemişti. Garip.. Normalde afyonum çabuk patlar Her neyse... Toparlan Xar Sakin bir yürüyüş, çekici gelmiyor mu?
..
Orman insanın içinde büyük huzur uyandırıyordu. En azından bunun için uğraşmaktaydı. Ağaçların uzun gövdelerindeki çok çok dalları, ve dolayı ile her yana saçılan yapraklarının hışırtıları.. Kuşların cıvıltıları.. Tütün tarlasından gelen hoş koku.. Kafii değil midir ruhu bedenden arındırmak için? Hatta genelde rahatsızlık verecek şu böceklerin sesleri.
Fakat! Bu ses hariç, bu ses tanıdık. Bu ses korkutucu, BU SES UNUTULMALI!
-Kraahhh
...
O an gözlerimin buğulandığını hatırlıyordum. Gerisi sadece anılardan ibaretti. Santomarial Kalesi Gözcü Kulesinden izlendiğinde göze hoş gelen kahverengi kavak ağaçlarıyla bezeli geniş bir alan. O alanda iki kişi var. Lakin düşman çok kalabalık. Lyra ve OridiuXar kuşatılmış. Yardımcı birlik henüz yeni yola çıkmış ve yetişmeleri pek güç... | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 10:12 pm | |
| Meltem biraz sertlemiş miydi sanki?İçimdeki bu ürperti , kulağımdaki bu çığlık neydi?Çığlık değil.
O ses...
Kraahhh!!!
Yıllar öncesindeyim yine...Mutluyum.Az sonra olacaklardan habersiz.Sevdiğim gözler çektiği onca acının gördüğü onca şeyin üzerine tekrar bana aynı pırıltıyla bakıyor.
O kavak ağaçlarının arasında mutluyuz.Ve ben onu daha mutlu edebilecek bir haber saklıyorum içimde.En güzel anı kollayarak...
Bir ağacın altına oturmaya niyetliyken duyduğum çirkin , öfkeli bir ses yalnız olmadığımı anlatıyıor bana.Aynı anda o da duymuş olsagerek ki gergin bir şekilde benim gibi seslerin kaynağını arıyor.
Silahımız yok...Hiçbir şeyimiz yok.Körcesine sevgimizden başka.Ve ellerinde taşlar,sopalar,buldukları her şey ile etrafımızı çeviren adamların düşman olduğu , öldürmek istediği şey da tam olarak bu ... Sevgimiz. | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 10:21 pm | |
| Hayır.. Boyun eğmeyeceğiz. Bir ölüm gerekiyorsa bu ya karşımızdaki kir-pas içindeki insanlar, ya da benim. Sevgimiz değil!
Hep bir ayaktan üstümüze atıldıkları anı çok iyi hatırlıyordum. Bu kadar nizami bir şekilde ilerlemeleri beni tedirgin etse de, sırt sırta verdiğim elfe de, kendime de güveniyordum.
İlk atak, uçuşan ateş topları ve bir kaç yumrukla rahatça savuşturmuştu. Fakat silahsızdık, sınırlıydık.. Ve daha da kötüsü, bu adamların hiç birinde korkunun zerresi yoktu. Beslenemiyordum. Tek kaynağım Lyra'nın kıvılcımlık korkusuydu. Belki az biraz etkisi olabilirdi, lakin onu da benim hissettiğim dev korku safdışı bırakıyordu..
İkinci atak güçlükle savuşturulmuştu. Yere düşen insanlar ayaklanıp öncülerin arkasına geçiyorlardı. Git gide sık saf tutuyor, git gide kalabalıklaşıyorlardı.. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 10:32 pm | |
| Tükenmiştik...
Kullanabileceğim tek silah zayıf yumruklarımdı ve çoktan yorgun düşmüştüm.O da yanımda hızla soluyor yine de pes etmiyordu.Kaba ve güçlü kollar ikimizi de zapdetmişken bile çırpınıyordu.
İki gruba ayrmışlardı.Artık tamamen yorgun düşmüş beni tutanlara direncim artık kalmamıştı.Kımıldayamıyordum bile.Etrafımı saran adamlar O'nu görmemi engelliyordu ama duyduğum seslere göre o da hala direnmesine rağmen kurtulamıyordu...
Keşke tek duyduğum sevdiğimin direnci olsaydı.Keşke tek yapmak istedikleri bizi burada öldürmek olsaydı.Ama kabus yeni başlıyordu.Duyduğum çirkin sözlere kulağımı tıkamış olsam da bedenimde şehvetle dolaşan ellerin verdiği tiksintiyi yadsıyamıyordum.
O'na vereceğim haber tekrar aklıma geldi.Bedenimdeki mutluluk tohumu beni tekrar direnmeye itti.Ama bu dünyada mucizeler gerçekleşiyorduysa da benim üzerimden gerçekleşmiyordu.
Gücümü kesinlikle aşmıştım ve bana yapılanları sadece uzaktan izlemek zorundaydım... | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 11:11 pm | |
| Vargücümle debeleniyordum. Kollarıma asılıp, çekiştirenlerden kurtuluyor, hemen ardından gelen iki katı ellerle boğuşmaya devam ediyordum. En kötüsü de önümdeki insan perdesinden Lyra'yı göremiyordum.
Soğukkanlı olmam gerekirken; panik yapıyor, düşünemiyor, konsantre olamıyordum. Gücümün tükendiğini artık iliklerimde hissederken duruldum ve başımı yere eğdim.
Toparla kendini lanet herif.
Zihnim ufak ufak toparlanırken, başımı kaldırdım ve tam önüme denk gelen paspal insana gözlerimi diktikten sonra hırladım.
Gözlerimin içine bak!
Yeni keşfettiğim bir yeteneğimdi bu. Öğrendiğimde bu güce aşık olduğumu söyleyebilirim. Kendimce adına Kefaret'in Gözleri diyordum.
Gözlerinin içine baktığım adamın bir anda içinde hissettim kendimi, bütün acılarını, korkularını saklandıkları yerden çıkartıp yeniden ve yeniden yaşatıyordum. Korkularından beslendikçe gücüm artıyor, nefesim hızlanıyordu. Fakat adam yeterince dirençli çıkmamıştı. Gözleri birer parça kömür haline gelip yere yığıldı. O an kollarımdaki canlı kelepçeler tereddüte düştüler. Ve Korkuya!
Artmış gücümle, şiddetle kollarımı yukarıya savurdum ve çevremdeki insanları fırlattım. Lakin peşi sıra yenileri geldi.. Yine de açılan boşluktan Lyra'yı görmüştüm. Fakat! O kirli ellerin, sevdiğim kadının bedeninde dolaşırken gördüğümde çok büyük bir öfkeye kapıldım. Üstelik farklı insanlar engelliyordu O'na yaklaşabilmemi.. Dirençsizdi. Muhtemelen izleyemiyor, hiç bir şey hissedemiyordu.
...
Gözlerimin yandığını hissediyordum ve zamanın yavaşladığını. Bütün sesler boğuk boğuk ilişiyordu kulaklarıma. Ardından büyük bir acı yaşadığımı hatırlıyorum. Gırtlağımı paralarcasına haykırdığımı.. Peşi sıra gelen fısıltı sesi.
Kraahh! | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 11:25 pm | |
| Artık kendimden geçmek üzereydim.Nedeni duyduğum acı değil hayatımda hiç hissetmediğim kadar büyük bir tiksintiydi.
Kraahhh!
Ve o ses önce kendime gelmemi sağladı.Sonraysa adeta dipsiz bir kuyuya düşmeme neden oldu...Evet kendimden geçmiştim ama yalnız değildim.Etrafımı saran adamlar görünürden kaybolmuş sadece sürekli hareket eden,yiyen,bitiren,didik didik eden garip bir pus kalmıştı.
Fısıldıyor,çığlık atıyor,canımı yakıyordu...
Acı.Hiç yaşamadığım bir acı beni tekrar tekrar öldürüyor ve bu bitmeyen kısır döngüde bedenim kanıyordu...Ruhum da...
Ve bütün hayatım,ruhum,anılarım,mutluluğum hatta hiç doğamayacak olan çocuğum kanla birlikte bedenimi tek ederken acı asla peşimi bırakmıyordu... | |
|
| |
OridiuXar FallenPaladine
Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 11:42 pm | |
| Onlarca kara silüet. Onlarca acı çekmiş ruh; etrafımda pervane oluyor, her canlının bedeninde ve ruhunda derin yaralar bırakıyordu. Adamların küçük çocuklar gibi çığlık atmalarını dinleyerek mest olurken, kulağıma ilişen olgun bir inilti, kısık bir imdat çağrısı gelmişti. İşte o an dönmüştüm insanlığıma, o an farketmiştim neden olduğum korkunç şeye. Lyra kanlar içinde yere kapaklanmıştı ve hala benim çağırdığım ruhların saldırısına uğruyordu. Çok didindim, lakin duramıyordum.. Durduramıyordum.
Beni tutan kimse kalmamıştı, fakat adım atamıyordum. Ayaklarım mimlenmişti kuru topraklara. Etrafım siyah renkli alevlerle çevriliyor, bu alevler git gide yükseliyordu. Engel olamıyordum, olmaya çalıştıkca dayanılmaz acılar çekiyordum. Fakat vazgeçmedim.
Artık tahammülümün son noktasına geldiğimde, kollarımı avuçlarım gökyüzüne bakacak şekilde açtım ve haykırarak başımı yukarı kaldırdım. Gözlerimi sıkı sıkıya kapatıyordum. Yüzüm gözlerimden dökülen sıvılarla kapkara olmuştu. Az bir zaman -ömrümün en uzun dakikaları- sonra dizlerimin üzerine çöktüm, üstümden dumanlar çıkarken topraklar sessizliğe bürünmüştü. Ölüm sessizliğine.. Gözlerim buğulanmıştı, başımı kaldırdım. Lyra'nın soluksuz yatan bedenine -görebildiğim kadarıyla- son bir kez baktıktan sonra, bilinçsiz bir şekilde yere kapaklandım. | |
|
| |
Lyra Admin
Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 29/04/09
| Konu: Geri: Genç Çağ Paz Mayıs 03, 2009 11:59 pm | |
| Ellerim karnımda birleşmiş gözlerimde hala durmamacasına akan gözyaşlarıyla balkonun parmaklıklarında oturuyordum.Gözleirmdeki yaşlar görüşümü bulandırıyor başımı döndürüyordu.
Bir an dengemi kaybettiğimi zannettim.Düşmek üzereyken son anda ufak bir çığlıkla kendimi bir derece toparlayarak düşüşümü pek estetik olmasa da kendimi hırpalamayacak bir inişe çevirebildim.
Giysilerimi düzeltirken kollarımda yer yer tırnak izleri farkettim.
"Bir bu eksikti...Kabuslar yetmezmiş gibi kendime zarar vermeye de başlıyorum..."
Sarmal hazırlama deneyi için tütün tarlasına doğru ilerlemeye başladım.Gündüz düşünün etkisini ancak tütün geçirir diye düşünüyordum. | |
|
| |
| Genç Çağ | |
|